Hareket yakalama

Hareket yakalama sorunu, farklı bağlamlarda çok sayıda insanı etkilediği için bugün oldukça güncel bir konudur. Tarih boyunca Hareket yakalama tartışma ve münakaşaların konusu olmuştur ve etkisi toplumun birçok alanına yayılmıştır. Bu nedenle, Hareket yakalama'in farklı yönlerini, kökeninden mevcut durumuna kadar ayrıntılı bir şekilde analiz etmek, sonuçlarını tam olarak anlamak ve olası çözümleri bulmak önemlidir. Bu makalede, Hareket yakalama ile ilgili farklı yönleri ele alacağız ve bugün bu kadar alakalı olan bu konu hakkında kapsamlı ve ayrıntılı bir bakış sunacağız.

Aynı parçayı çalan iki farklı pianistin el hareketleri (yavaş çekim, sessiz).[1]

Motion capture, motion tracking, mocap veya Türkçesiyle Hareket Yakalama, daha gerçekçi bir 3 boyutlu modelleme için insan, hayvan veya bitkilerin üzerine hareketi sırasında kayıt yapabilme özelliğine sahip cihazların yaptıkları kaydı dijital ortama aktarması işi olarak tanımlanmaktadır. İlk olarak İskoçya'da çıkmıştır, bu sistem askeri alanda kullanıldığı gibi tıp ve eğlence sektöründe de sıkça kullanılmaktadır.

Motion Capture Modelleri
Kas ve kemik hareketlerini 3D olarak daha iyi yakalamak için deriye yapıştırılan reflektörler.

2000 yılında yapılan "Sinbad: Beyond the Veil of Mists" "hareket yakalama" tekniğinin ağırlıklı olarak kullanıldığı ilk uzun metrajlı film olmuştur. Türkiye'de ise Esin Orhan'ın yönettiği 2011 tarihli Allah'ın Sadık Kulu adlı film performans yakalama tekniği ile yapılmış ilk uzun metraj 3D animasyon olma unvanını taşımaktadır.[2]

Kaynakça

  1. ^ DOI:10.1371/journal.pone.0050901
  2. ^ Sinema, Dergisi (11 Kasım 2011). "Ayın Fimleri". Sinema. ss. Sayfa 5.