Bu yazıda Frederic Edwin Church'i farklı açılardan ve perspektiflerden inceleyip analiz edeceğiz. Frederic Edwin Church günümüz toplumunda büyük ilgi ve tartışma uyandıran, bizi bu konunun çeşitli bağlamlardaki alaka ve etkisini araştırmaya motive eden bir konudur. Bu analiz aracılığıyla Frederic Edwin Church'in önemini ve genel olarak insanların yaşamlarını, kültürünü ve toplumu nasıl etkilediğini anlamaya çalışacağız. Bunu yapmak için, konuya ilişkin eksiksiz ve zenginleştirici bir genel bakış oluşturmak amacıyla farklı görüş ve argümanları inceleyeceğiz. Bu makalenin, Frederic Edwin Church'in daha derinlemesine düşünülmesi ve daha iyi anlaşılması için bir başlangıç noktası olmasını umuyoruz.
Frederic Edwin Church | |
---|---|
![]() Napoleon Sarony tarafından çekilmiş fotoğraf (y. 1868) | |
Genel bilgiler | |
Doğum | 4 Mayıs 1826 Connecticut |
Ölüm | 7 Nisan 1900 (73 yaşında) New York |
Alanı | Peyzaj |
Katıldığı akımlar | Hudson Nehri Ekolü |
Ünlü yapıtları | Niagara, And Dağları'nın Kalbi |
İmzası | |
Frederic Edwin Church (4 Mayıs 1826 - 7 Nisan 1900), Hartford, Connecticut'ta doğan Amerikalı bir manzara ressamıydı. Çoğunlukla dağlar, şelaleler ve gün batımı barındıran geniş manzaraları tasvir eden ressamların bulunduğu Hudson Nehri Ekolü'nde merkezi bir figürdü. Church'ün eserleri, gerçekçi ayrıntılara, dramatik ışığa ve panoramik manzaralara vurgu yapar. Önemli eserlerinden bazılarını New York'ta ücretli tek resimlik sergilerinde sunmuş ve ziyaretçileri etkisi altına almıştır. En iyi zamanlarında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en ünlü ressamlardan biriydi.
Oryantalizm, 1800'lerin başında Aydınlanma Çağı'nın rasyonalizmine karşı bir hareket olarak İngiltere ve Fransa'da yaygınlaşmıştı. Oryantalist dönemin sanatçıları, doğayı genellikle zenginliğini ve güzelliğini tasvir eden sahnelerde, ara sıra da yüceliğine vurgu yaparak tasvir ettiler. Balta girmemiş doğayı yansıtan Church'ün eserlerinde sürdürdüğü bu gelenek, fazlasıyla detaylı sanatıyla öne çıkar. Doğaya yapılan vurgu, alçak ufuk çizgisi ve gökyüzünün baskınlığı ile teşvik edilmektedir. Church genellikle tablonun yüzeyinin pürüzsüz olması ve ressamın kişiliğin arka planda kalması için fırça darbelerini gizlemeye çalışmıştır.
Church, öğretmeni Thomas Cole tarafından kurulmuş Amerikan peyzaj sanatı akımı Hudson Nehri Ekolü'nün ikinci nesil ressamıdır.[2] Hem Cole hem de Church dindar Protestanlardı. Church'ün dindarlığı, özellikle de ilk dönem tuvallerinde büyük rol oynamıştır.[3] Hudson Nehri Ekolü resimleri, başta Catskill Dağları olmak üzere geleneksel kırsal ortamlara ve romantik niteliklerine ağırlık vermeleriyle tanınır. Hızla yok olmakta olan balta girmemiş bir Amerika'nın vahşi gerçekçiliğini ve doğal güzelliğini takdir etme amacı taşımaktadırlar. Amerikan sınırı tabloları, "19. yüzyılın ortalarında Amerika Birleşik Devletleri'nin yayılmacı ve iyimser görünümünü" göstermektedir. Church, resimlerinin temasıyla Cole'dan farklıydı. Cole'un alegoriye olan eğiliminin aksine, doğal ve genellikle görkemli sahneleri tercih etti. Ancak eserleri temalar ve anlamlar açısından birçok farklı açıdan incelenmiştir.
Prusyalı kaşif ve bilim adamı Alexander von Humboldt, Church üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Kosmos adlı bilimsel eserinde Humboldt, bilimin, doğal dünyanın ve manevi kaygıların birliğine dair bir anlayış ortaya sunmuştur. Church'ün okumuş olduğu Kosmos, manzara resimlerine özel bir bölüme de sahipti. Humboldt, özellikle Yeni Dünya'da doğanın çeşitliliğini "bilimsel olarak" tasvir etmede görsel sanatçıya önemli bir rol vermiştir. Humboldt'un birlik fikirlerinin etkisi, 1860'larda Charles Darwin'in evrim teorisi yaygınlaşmaya başladığında azalmaya başlamıştır. Sanat tarihçileri, Church'ün eserlerinin kamu görüşündeki bu değişime nasıl tepki verdiğini incelemişlerdir.
İngiliz sanat eleştirmeni John Ruskin de Edwin Church üzerindeki bir başka önemli ve büyük etki bırakan isimdir. Ruskin Modern Ressamlar eserinde doğayı yakından gözlemlemeye dikkat çeker: "Peyzaj ressamının en önemli görevi, en ufak ayrıntıları dahi dağılmamış bir dikkatle incelemektir. Her tür kaya, toprak, her bir bulut biçimi aynı özenle incelenmeli ve eşit hassasiyetle işlenmelidir." İyi bir sanat eseri ortaya çıkması için, detaylara verilen bu dikkat sanatçının yorumu, izlenimleri ve hayal gücü ile birleştirilmelidir.[4] Church'ün resimleri 1850'lerde ve 1860'larda geniş çapta övgüye tabi tutulurken, bazı eleştirmenler onun ayrıntılı geniş manzaralarını yaratıcı veya şiirsel olmaktan yoksun bulmuştu. George W. Sheldon, Amerikan Ressamları (1879) eserinde, Church'ün tuvalleri hakkında şöyle yazmıştı: "Onların temel kusurunun ne olduğunu açıklamaya pek gerek yok, çünkü şimdiye kadar her zeki Amerikan sanatsever tarafından fark edilmiş olmalı: duygunun gücü ve birliği pahasına ayrıntıların detaylandırılmasından ibaret. Gerçeğe yakın ve güzeller ama sanatın şiirinde, aromasında olabilecek kadar zengin değiller. Doğanın daha yüksek ve ruhsal gerçekleri, peyzaj sanatının gerçek hedefidir."[4]
Church'ün resimlerinden bazıları dışavurumcu manzara tarzından da etkilenmiştir. Dışavurumcu sanatçılar, düzlemi vurgulama, sert ışık kaynakları kullanma ve ressamın varlığı veya "kişiliği" izleyici için daha az belirgin olacak şekilde fırça darbelerini gizleme eğilimindedir. Bir sergi kitabı, Church'ün Tropiklerde Sabah ve Vahşi Doğada Alacakaranlık eserlerinin "ressamın titiz ressamlığını ve yoğun renklerini vurgulama" üzerine olduğu, Cotopaxi ve The Parthenon eserlerinin "panoramik yapılarında stilin örneğini oluşturması" şeklinde ele almıştır. Bununla birlikte, Church tam olarak dışavurumcu bir sanatçı olarak görülmez.[5]