Bu makalede, mevcut bağlamda önemini, etkisini ve alaka düzeyini tam olarak anlamak amacıyla Ev hapsi'i çeşitli açılardan ve perspektiflerden inceleyeceğiz. Çeşitli alanlardaki etkisini ve gerçekliğimizi şekillendiren diğer unsurlarla etkileşimini inceleyerek Ev hapsi'in farklı yönlerini ve boyutlarını vurgulayacağız. Ayrıntılı ve kapsamlı bir analiz aracılığıyla, Ev hapsi'in karmaşıklığını ve derinliğini ortaya çıkaracağız ve anlamını tam olarak anlamamıza olanak tanıyan kapsamlı bir vizyon sunacağız. Bütünsel bir yaklaşım kullanarak, Ev hapsi'e çok yönlü bir perspektiften yaklaşarak okuyucuyu, ufuklarını genişleten ve bu konudaki bilgilerini zenginleştiren bir keşif ve anlayış yolculuğuna davet edeceğiz.
Ev hapsi, nispeten hafif suçlarda mahkemelerce verilen hapis cezalarının kişinin kendi konutunda geçirmesini ifade eder.[1] Mahkeme tarafından ev hapsi ile cezalandırılan kişi hapis cezası sonuna kadar konutundan dışarıya çıkamaz.[2] Cezasını çekeceği konuttan çıkıp çıkmadığı ise Amerika Birleşik Devletleri'ndeki uygulamalarda elektronik kelepçe sistemi ile sağlanır. Ev hapsi kavramının Türkiye'de bilinen ilk uygulaması Eski Başbakan Necmettin Erbakan'ın kayıp trilyon davasında belgede sahtecilik suçundan aldığı 11 aylık cezadır. Erbakan bu ceza sırasında evden izinle ayrılabildi ve üçüncü dereceye kadar akrabaları ve sosyal çevresiyle görüşebildi ancak görüştüğü kişiler Denetimli Serbestlik Kurumunca sınırlanabildi.
![]() | Hukuk ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |