Günümüz dünyasında Eritroplaki büyük ilgi ve tartışmalara yol açan bir konudur. Bu konu, akademisyenlerden ve alandaki uzmanlardan, bu olguyu daha iyi anlamak isteyen sıradan insanlara kadar geniş bir toplum yelpazesinin dikkatini çekmiştir. Etkisi ekonomi, politika, kültür ve günlük yaşam gibi birçok alana uzanıyor. Bu makalede, Eritroplaki ile ilgili farklı bakış açılarını ve yaklaşımları inceleyerek, onun bugünkü önemine ve gelecekteki potansiyel etkisine ışık tutacağız.
Uzmanlık | Stomatoloji ![]() |
---|
Eritroplaki, başka bir patoloji ile belirlenmiş bir bağlantısı bulunmayan, mukoza zarındaki eritematöz (kırmızı) bir alanı[1] belirten klinik bir terimdir.[2] :805
Eritroplazi terimi, penisin prekanseröz kırmızı lezyonunu tanımlamak için Louis Queyrat tarafından ortaya çıkarılmıştır.[3] Böylelikle Queyrat'ın erithoplazisi terimi ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda bu terim, özellikle penis glansında (glans peniste) veya vulvada kırmızı bir yama gibi görülen karsinoma in-situya atıfta bulunabilir ya da öteki mukoza membranlarında veya geçiş bölgelerinde (tranzisyonel zonlarda) eritroplazinin anlamdaşı olarak kullanılabilir.[4]
Genellikle penisin glansını (penisin başını) etkiler,[5] nadiren gırtlakta[1] ve nadiren ağızda[6] veya anüsteki mukozalarda görülebilir.[7]
Eritroplaki, beyaz lekeleri tanımlayan lökoplaki terimiyle karşılaştırılabilir. Birlikte bunlar geleneksel olarak kabul edilen, ağızdaki 2 premalign lezyon örneğidir.[8][9] Bir lezyon hem kırmızı, hem de beyaz alanlar içerdiğinde "benekli lökoplaki" veya "eritrolökoplaki" terimi kullanılır.
Her ne kadar oral eritroplaki lökoplakiden çok daha az yaygın olsa da[6] eritroplaki; displazi veya karsinoma in-situ içermesi ve en sonunda invazif skuamöz hücreli karsinom (bir tür oral kanser) haline dönüşmesi riski önemli ölçüde daha yüksektir.[1]
Her ne kadar eritroplazi ve eritroplaki terimleri sıklıkla eş anlamlı olarak kullanılsa da bazı kaynaklar bu terimlerin ayrımını yapar; bunların ilkinin (eritroplazinin) papüler (engebeli, tümsekli) olduğunu, ikincisinin de maküler (düz) olduğunu belirtir.[10]
Genital mukozanın eritroplakisine sıklıkla Queyrat eritroplazisi denir.
Eritroplakinin ağızda bulunduğu en yaygın alanlar; ağız tabanı, bukkal vestibül (giriş), dil ve yumuşak damaktır. Sınırları düzgün kırmızı bir makül veya plak olarak görünür. Doku, yumuşak ve kadifemsi olarak tanımlanmaktadır. Eritroplaki ile birlikte komşu bir lökoplaki alanı bulunabilir.
Eritroplazi, laringeal mukozada[1] veya anal mukozada da ortaya çıkabilir.[7]
Eritroplakinin nedeni bilinmemektedir, ancak araştırmacılar yassı hücreli karsinomun nedenleriyle benzerlik gösterdiğini düşünmektedirler. Eritroplakinin yaklaşık %40'ında karsinom bulunmuştur.[11] Çoğunlukla 65-74 yaş arası yaşlı erkeklerde görülür. Genellikle sigara ile ilişkilidir.
Alkol ve tütün kullanımı risk faktörleri olarak tanımlanmıştır.[12]
Görünüşte benzer olan ve eritroplaki tanısı konulmadan önce dışlanması gereken başka birçok durum bulunmaktadır (tabloya bakınız). Bazen lezyonun kendiliğinden gerileyip gerilemeyeceğini veya başka bir nedenin bulunup bulunamayacağını görmek için tanı iki haftaya değin ertelenir. Eritroplaki sıklıkla displazi ile ilişkilidir ve bu nedenle prekanseröz bir lezyondur.
Mikroskopik olarak doku, olguların %90'ında şiddetli epitelyal displazi, karsinoma in-situ veya invazif skuamöz hücreli karsinom gösterir. Keratin üretimi yoktur ve epitelyal hücrelerin sayısı azalmıştır. Altta yatan vasküler yapılar (damar yapıları), doku tarafından daha az gizlendiğinden eritroplaki klinik bir ortamda incelendiğinde kırmızı bir görünümdedir.
Tedavi, displazi derecesini belirlemek için lezyon biyopsisini de kapsamaktadır. Biyopside bulunan histopatolojiye bağlı olarak bazen lezyonun bütünüyle alınması (eksizyonu) önerilebilir. Bu durumlarda bile eritroplaki nüksü yaygındır ve bu yüzden uzun dönemde izleme gereksinim vardır.
1911'de Fransız dermatolog Louis Queyrat, penis glansının sınırları keskin, parlak kırmızı, parıltılı kadifemsi prekanser bir lezyonunu tanımladı. Kırmızı lekeleri, beyaz lekeleri belirten "lökoplazi"ye benzetmek için "eritroplazi" terimini türetti. "Lökoplazi", İngilizcedeki lökoplaki (1861'de türetilmiştir) ile eşdeğer olmasından dolayı[13] "eritroplazi" terimi İngilizcede "eritroplaki" haline gelmiştir. Benzer biçimde, lökoplaki terimi başlangıçta idrar yolunun beyaz lezyonlarını tanımlamak için türetilmiş olup 1877'de ilk olarak ağızdaki beyaz lekeler için kullanılmıştır.[14] Eritroplaki teriminin ilk kez ağızdaki kırmızı lezyonları tanımlamak için uyarlanıp uyarlanmadığı açık değildir.[15]
Eritroplaki sözcüğü "kırmızı yama" anlamına gelir ve Yunanca ερυθρος (kırmızı) ve πλάξ (levha, plaka) sözcüklerinden türetilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü oral eritroplakiyi şu biçimde tanımlar:
“ | Klinik veya patolojik olarak açığa çıkarılmış başka bir koşulla nitelendirilemeyen parlak kırmızı kadifemsi plaklar biçiminde varlık gösteren ağız mukozası lezyonu | ” |
Sınıflandırma |
---|