Günümüzde Dağ maratonu, modern toplumda büyük önem kazanmış bir konudur. Dağ maratonu yıllardır gerek kamu politikalarında, gerek akademik dünyada, gerekse insanların günlük yaşamlarında farklı alanlarda tartışma ve tartışma konusu olmuştur. Ancak Dağ maratonu'in kazandığı öneme rağmen hala az bilinen veya tartışma yaratan birçok yönü var. Bu makalede Dağ maratonu'in farklı yönlerini derinlemesine inceleyeceğiz, toplum üzerindeki etkisini, yıllar içindeki gelişimini ve geleceğe yönelik olası sonuçlarını analiz edeceğiz.
Dağ maratonu (dağ aşma yarışması da denir) sarp arazide uzun süre yürüyerek veya koşarak yapılan, dayanıklılık ve doğada yön bulma unsurları içeren bir spor. Dağ koşusu ve oryantiring sporlarıyla benzerlik taşımaktadır.
Genellikle ikişer kişilik takımlar halinde yarışılır. Takımların çadır, uyku tulumu, yiyecek gibi belirli malzemeleri yanlarında bulundurmaları gereklidir. Takımlar birkaç dakikalık aralarla yarışmaya başlarlar. Yarışlar çoğu kez bir günden uzun sürer. Yarışmacılar kendi taşıdıkları malzemelerle kamp yaparlar.
Yarışmacıların haritada işaretli olan hedeflere kendi seçtikleri yoldan en kısa sürede gitmeleri beklenmektedir. Bu hedeflerin aralarındaki mesafe oryantiringe oranla daha uzundur. Haritalar da genellikle daha büyük (örneğin 1:25.000) ölçeklidir.
Dünyada bu sporun yapıldığı muhtelif organizasyonlar mevcuttur; İskoçya'da OMM,[1] Türkiye'de Doğa Araştırmaları, Sporları ve Kurtarma Derneği (DASK) ülkenin tek dağ maratonu olan ADAM'ı (Anadolu Dağ Maratonu) her yıl düzenlenmektedir.[2]