Modern dünyada Dāna giderek daha önemli hale geldi. Akademik, iş, sosyal veya kültürel alanda Dāna, merkezi bir tartışma ve düşünce konusu haline geldi. İlgisi coğrafi ve kültürel engelleri aşarak insanların yaşamlarını önemli ölçüde etkiledi. Bu yazıda Dāna'in kökeninden bugünkü etkisine kadar farklı yönlerini inceleyeceğiz. Ayrıntılı analiz yoluyla, çağdaş dünyadaki rolünü daha iyi anlamak amacıyla Dāna'i çevreleyen karmaşıklıklara ve çelişkilere ışık tutmaya çalışacağız.
Dāna veya Daan (Pāli, Sanskrit: दान dāna) cömertlik veya bağışlama anlamına gelir. Hinduizm ve Budizm'de, cömertlik geliştirme uygulamasıdır. Budizmde altı mükemmellikten (pāramitā) biri olarak sayılır: cömertlik mükemmelliği - dāna-pāramitā. Takıntısız ve koşulsuz cömertlik, verme ve vazgeçme olarak ifade edilir.
Budist düşünceye göre dānanın bağışta bulunanın zihnini arındırma ve dönüştürme etkisi vardır.[1] Ayrıca açgözlülüğün ilacı olarak tanımlanır.[2] Karşılık beklemeden bağışta bulunmanın kişiye ruhani zenginlik vereceğine inanılır.
Cömertlik uygulaması verilenin niteliğine bağlı olarak üçe ayrılır: servet hediyesi, Dharma hediyesi ve korkusuzluğun verilmesi. Servet hediyesi, kişinin maddi servetini, zamanını, bilgisini veya güç ve enerjini bağışlaması anlamına gelir. Dharma hediyesi, kişinin Budist öğretiler konusunda geliştirdiği anlayışı diğerleriyle paylaşmasıdır. Korkusuzluk hediyesi ise, diğerlerinin korkularını bilgelik ve şefkat yoluyla hafifletmek olarak tanımlanır.[3]