Bu makalede toplumun çeşitli alanlarında ilgi uyandıran konuyla ilgili bir konu olan Cinsiyetlik konusunu ele alacağız. Cinsiyetlik, etkisi ve nüfuzu günlük hayatımızın her alanına yayıldığı için farklı bağlamlarda tartışma ve yansımaları ateşleyen bir konudur. Bu doğrultuda, kökeni ve geçmişinden bugünkü önemine kadar Cinsiyetlik ile ilgili farklı yönleri analiz edeceğiz. Ayrıca, bunun olası sonuçları ve sonuçlarının yanı sıra konuyla ilgili farklı pozisyon ve görüşleri de inceleyeceğiz. Hiç şüphesiz Cinsiyetlik kimseyi kayıtsız bırakmayacak, geniş ve eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmayı hak eden bir konudur.
Cinsiyetlik, cinsiyetin bir ikili sistem olduğuna dair kültürel bir inançtır. Cinsiyetliğe göre sadece iki cinsiyet vardır ya da olmalıdır. Bunlar da erkek ve kadındır. Kişi doğduğu cinsiyetin davranışlarını göstermelidir. Bu inanç, cinsiyet uyumsuzluğu gösteren ve/veya cinsiyet kimliği doğduğu cinsiyetle uyuşmayan kişilere karşı negatif tutum, önyargı ya da ayrımcılığı güçlendirmeye neden olabilmektedir. Cinsiyetlik aynı zamanda transfobi ve trans zorbalığına neden olan kapsayıcı bir ideolojidir. Transfobi homofobiyle benzerlikler gösterirken cinsiyetlikte heteroseksizmle benzerlikler gösterir.[1][2][3][4]