Aşağıda sunduğumuz yazımızda Cinci Hoca konusunu kapsamlı ve detaylı bir şekilde ele alacağız. Cinci Hoca, günümüzde çeşitli alanlarda büyük ilgi ve tartışmalara yol açan, büyük önem taşıyan bir konudur. Makale boyunca Cinci Hoca ile ilgili mevcut farklı bakış açıları ve yaklaşımların yanı sıra onun tarihsel önemi ve mevcut toplum üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Ayrıca Cinci Hoca'in gelecekteki etkilerini ve bununla ilgili olası çözüm veya alınabilecek önlemleri de inceleyeceğiz. Bu makaleyle, bu konudaki tartışmaya ve bilgi birikimine katkıda bulunmak amacıyla Cinci Hoca'in küresel ve eksiksiz bir vizyonunu sunmayı amaçlıyoruz.
Cinci Hoca veya Karabaşzade Hüseyin Efendi 17. yüzyılda yaşamış Osmanlı sarayının ünlü üfürükçüsüdür. Osmanlı Padişahı İbrahim'i tedavi etmesiyle ün kazanmıştır. Sultan İbrahim'i etkisi altına alan Cinci Hoca, büyük bir maddi kazanç elde etmişti.
Karabaşzade Hüseyin Efendi Safranbolu'da doğdu. Cinlerle iletişim kurduğu gerekçesiyle ünü her yere yayıldı. 1642 yılında Kösem Sultan tarafından, Padişah İbrahim'i tedavi etmesi için saraya davet edildi. Tedavisinin başarılı olması üzerine sadece büyük bir şöhret ve servet sahibi olmakla kalmadı, sarayda devlet işlerinde söz sahibi de oldu. Cinci Hoca için dayalı döşeli bir saray da inşa ettirildi.[1] Kendisine Sultan İbrahim tarafından Galata kadılığı görevi verildi. Asıl amacı maddi kazanç elde etmek olan Cinci Hoca, sorumluluğu altındaki ilmiye kadrolarını rüşvetle satarak çok büyük bir servetin sahibi olmuştu.[1]
1645'te memleketi olan Safranbolu'da halen otel olarak kullanılmakta olan, mimarlığını büyük ihtimalle Koca Mimar Kasım Ağa'nın yaptığı Cinci Han'ı yaptırdı.