Günümüz dünyasında Cilo Dağı büyük önem ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Teknolojinin ilerlemesi ve küreselleşmeyle birlikte Cilo Dağı sınırları aşan bir önem kazanmış ve çeşitli alanlarda tartışma ve tartışma konusu haline gelmiştir. Politikadan popüler kültüre kadar Cilo Dağı, çelişkili görüşler ve derin yansımalar yaratarak çağdaş topluma damgasını vurdu. Bu makalede, Cilo Dağı ile ilgili farklı yönleri keşfedeceğiz, farklı alanlardaki etkisini analiz edeceğiz ve günlük yaşamlarımız üzerindeki etkisini yansıtacağız.
Buzul Dağı | |
![]() | |
![]() | |
En yüksek noktası | |
---|---|
Yükseklik | 4.135 m (13.566 ft) |
Çıkıntı | Uludoruk - 4.135 m (13.566 ft) Suppa Durek - 4.060 m (13.320 ft) Köşedireği Dağı - 3.070 m (10.070 ft) Kisara Dağı - 3.500 m (11.500 ft) Maunseli Sivrisi - 3.850 m (12.630 ft) Gelyona tepesi - 3.650 m (11.980 ft) |
Listelenme | Ultra zirve |
Koordinatlar | 37°29′09″K 44°00′15″D / 37.48583°K 44.00417°D |
Sıradağ | Toros Dağları |
Jeoloji | |
Dağ türü | Tektonik |
Tırmanma | |
İlk tırmanan | 1931 (Ludwig Sperlich-Ludwig Krenek) |
En kolay rota | Su Köyü, Mergan Yaylası |
Cilo Dağı ya da Buzul Dağı, Türkiye'nin 2. en yüksek dağıdır. Zirvesi dört mevsim boyunca erimeyen kar ve buz örtüsü ile kaplı tektonik bir dağ olan Cilo Dağı Güneydoğu Toroslar'ın en doğu uzantısını oluşturur. Türkiye'nin güneydoğu ucunda, Hakkâri ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır.
Cilo Dağı 4135 metrelik rakımıyla Türkiye'nin ikinci yüksek doruğudur. Cilo Dağı'nın önemli yüksek zirveleri arasında Uludoruk (Reşko-4135m), Suppa Durek (Erinç-4060m), Köşedireği Dağı (3700m), Kisara Dağı (3500m), Maunseli Sivrisi (3850m), Gelyona tepesi (3650m) yer alır.
Güneydoğu Toroslar üzerindeki buzulları üç buzul bölgesinde toplamak mümkündür. Bunlar, Cilo (Buzul) Dağları, Sat (İkikaya) Dağları ve Kavuşşahap Dağları üzerindeki buzullardır. Cilo (Buzul) Dağları üzerindeki buzullar kabaca kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda sıralanmış olan beş ayrı buzuldan oluşur. Bunlar, Erinç (Suppa Durek) Buzulu, Mia Hvara Buzulları (Batı, Orta, Doğu Buzulları) ve İzbırak (Uludoruk-Gelyaşın) Buzullarıdır.
Suppa Durek (Erinç) Buzulu'nun 1930'lu yılların sonlarında 2600 metrelere kadar alçaldığı belirtilmesine karşın geçen süre içinde buzulda meydana gelen kütle kaybı nedeni ile buzulun alt sınırının 3400 metrelere çekilerek gerilediği ölçülmüştür.
Suppa Durek Buzulu'nun hemen doğusunda, bir hat oluşturacak şekilde bulunan Mia Hvara (Cennet-Cehemmen) Vadisi buzullarındaki gelişme de Erinç Buzulundaki gelişmeye benzerlik göstermektedir. 1930'lu yılların sonlarında Mia Hvara buzulunun alt sınırının 2550 metrelerde olduğu ifade edilmektedir.
3500 metreden geçen daimi kar sınırı üstündeki kısmı, geniş alanda şiddetli bir buzullaşmaya sahne olmuştur. Bu buzullaşmanın etkisiyle 10 km uzunlukta tekne vadiler, buzulların indiği 2000 metre civarlarında moren setleri, tekne vadilerin tabanlarında çizik hörgüç kayalar, vadilerin yukarı kısmında buz yataklarına rastlanmaktadır. Buzulların terk ettiği sirk tabanları şimdi göllerle kaplıdır.
Uludoruk zirvesinde ilk tırmanış 1931'de, Ludwig Sperlich ile Ludwig Krenek tarafından gerçekleştirildi. Bundan sonra düzenlenen ikinci etkinlik ise, 8 Eylül-8 Ekim 1937 tarihleri arasında, Berlin Üniversitesi doçentlerinden Hans Bobek başkanlığındaki 5 kişilik Alman dağcı ekip tarafından yapıldı.[1]