Bu yazımızda günümüzde son derece önem taşıyan Bildungsroman konusunu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Tarih boyunca Bildungsroman, toplumun, siyasetin, kültürün ve bilimin çeşitli alanlarını etkileyen önemli bir ilgi ve tartışma noktası olmuştur. Kökenlerini, zaman içindeki gelişimini ve günümüz dünyası üzerindeki etkisini derinlemesine inceleyeceğiz. Kapsamlı bir analiz aracılığıyla, Bildungsroman'i çevreleyen birçok yönü ve perspektifin yanı sıra geleceğe yönelik etkilerini de keşfedeceğiz. Bu makale, okuyucunun önemini anlayabilmesi ve bu konuyla ilgili en son gelişmelerden ve tartışmalardan haberdar olabilmesi için Bildungsroman'e ilişkin kapsamlı ve zenginleştirici bir vizyon sunmayı amaçlamaktadır.
Bildungsroman (Türkçe: “Eğitim romanı” ya da “Oluşum romanı”), Başkahraman`ın ahlaki ve psikolojik olarak nasıl geliştiğini betimleyen ve inceleyen roman türü. Almanca bir sözcük olan Bildungsroman, “eğitim romanı” ya da “oluşum romanı” anlamına gelir.
Eğitim romanı (Erziehungsroman ya da Bildungsroman), XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Almanya'da ortaya çıkmıştır. Eğitim romanı terimi, XIX. yüzyılın yirmili yıllarında edebiyat kuramında kullanılmaya başlanmıştır. Eğitim romanlarında, genel olarak ana kahramanın belirli bir manevi değere sahip olma sürecine odaklanılmaktadır. Böylelikle hem odaklanılan kahramanın hem de okurların eğitildiği görülmektedir. Eğitim romanı türünde tarihsel süreç içinde yaşanan siyasi ve toplumsal olayların kişiler üzerinde yarattığı birtakım sorunlar ele alınmaktadır. Eğitim romanında kahramanın kendisinde gözlenen değişiklikler, olay örgüsü bakımından önem kazanır. Bu nedenle olay örgüsünün bütünü yeniden değerlendirilip yapılandırılır. Sovyet döneminin önde gelen edebiyat eleştirmen Bahtin’e göre eğitim romanı, esas olarak kahramanın kişilik oluşumunu ya da değişimini konunun merkezinde konumlandırır. Kahraman karakter olarak herhangi bir dönüşüm yaşamaz, ancak toplum içindeki yerinde ve yazgısında değişiklikler gözlenir. Dolayısıyla kahramanın karakteri, kişilik oluşumu ya da değişimi, eğitim romanında işlenen ana konu olarak değerlendirilmez. Eğitim romanında işlenen ana konu, belirli bir sosyo-kültürel bağlamda kahramanın karakterinin oluşum sürecidir.[1]
Safdil kahramanın serüven peşinde dünyayı dolaşmaya çıkması ve uğradığı yenilgilerle yavaş yavaş olgunlaşarak bilgelik kazanmasını konu alan halk masalları, Wolfram von Eschenbach’ın Orta Çağ destanı Parzival (13. yy başları) ve Hans Grimmelshausen’in pikaresk öyküsü Simplicissimus’da (1669) edebi niteliğe kavuştu. Bu temayı roman düzeyinde ilk kez Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları (1795-96) adlı yapıtıyla Goethe ele aldı. Yapıt günümüzde de bu türün klasik örneği sayılmaktadır. Türün öbür örnekleri arasında Adalbert Stifter’in Der Nachsommer (1857; Yaz Sonu) ve Gottfried Keller’in Der grime Heinrich (1854-55; Yeşil Heinrich, 1947-48) adlı romanları yer alır. Eğitim romanı nostalji ve teslimiyet gibi temalara yer verse de, kahramanın olgunlaşmasıyla mutlaka olumlu bir havada sona erer. Roman kahramanının gençliğindeki büyük düşler yok olmuştur, ama ona acı veren düş kırıklıkları ve hatalar da geride kalmıştır. Eğitim romanının sık rastlanan bir türü, bir sanatçının gençliğini ve gelişimini konu alan Künstlerroman dır. Öteki türlerinden Erziehungsroman (“eğitim romanı”) kahramanın yetişme/eğitim sürecini, Entwicklungsroman (“gelişim romanı”) ise karakter gelişimini konu alır.[2] Bu terimler bazen birbirinin yerine kullanılabilirse de, eğitim romanının gelişim romanından temel farkı, kahramanının içinde yaşadığı toplumla bütünleşmesini, olgunluğa ve uyuma erişmesini anlatmasıdır.[3] Arap edebiyatında bildungsroman kültürünün köklü bir geçmişi bulunmaktadır. Bu alanın öncülerinden birisi İbn Tufeyl'dir. Modern Arap edebiyatında ise, Tayyib Sâlih'in Mevsimu'l-Hicre ile'ş-Şemâl adlı eseri çok tanınan bir bildungsromandır.
Ayyıldız, Esat (2018). et-Tayyib Sâlih’in “Mevsimu’l-Hicre İle’ş-Şemâl” Adlı Romanının Tahlili 10 Kasım 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 58(1), 662-689. doi:http://dx.doi.org/10.33171/dtcfjournal.2018.58.1.31