Augeas günümüzde sürekli konuşulan ve toplumda büyük ilgi uyandırmaya devam eden bir konudur. Yıllar boyunca Augeas'in politikadan teknolojiye, kültürden ekonomiye kadar günlük hayatımızın çeşitli yönlerinde belirleyici bir faktör olduğu kanıtlandı. Etkisi o kadar belirgin ki, Augeas uzmanların, uzmanların ve kamuoyunun dikkatini çekmeyi başardığı için kimseyi kayıtsız bırakmıyor. Bu yazıda Augeas'in büyüleyici dünyasını inceleyerek onun önemini, sonuçlarını ve hayatımızda yarattığı ve yaratmaya devam edeceği etkisini anlayacağız.
Adının anlamı Eski Yunancada "parlak" olan Augeas, Kral Ellis'in oğludur.[1] Ülkesindeki en büyük ahırlara sahip olan Augeas, Herakles oraya gelene kadar bu ahırları temizletmemişti. Augeas'ın ahırlarının bir gün içerisinde temizlenmesi işi, Herakles'in on iki görevinden beşincisi idi.
Mikenai kralı Eurystheus’un buyurduğu beşinci görev, Herakles gibi bir kahramana yakışmadığı gibi, onu aşağılayan bir amaca yönelikti: Elis kralı Augeias’ın ahırlarında birikmiş sığır dışkılarını temizlemek, hem de bir günde. Kral’ın ahırlarında bin civarında sığır vardı. Hizmetçiler ahırların temizlenmesine yetişemediklerinden yılların ihmaliyle biriken dışkılar çevreyi çekilmez yapmıştı. Sadece ahırlarda değil, hayvanların otladıkları çimenler üzerinde de biriken dışkılar yüzünden topraklar sürülemez hale gelmişti. Herakles ahırları ve çevreyi gördükten sonra Eurystheus’un verdiği görevden söz etmeden Augeias’a “Ben bu işi akşama kadar yaparım, ama karşılığında sürünün onda birini alırım” dedi. Augeias’ın kabulü üzerine ertesi sabah işe girişti. Anlaşmaya Kral’ın oğlu da tanık olmuştu.
Herakles çevreyi gezerken yakındaki araziden geçen iki dereyi (Alpheus ve Peneus) gözüne kestirmişti. Sığırları erkenden otlamaya sürdükten sonra yeğeni İolaos’un yardımıyla ahırların yan duvarlarında büyük gedikler açtı, sonra da derelere doğru bir kanal kazarak derelerin akışını bu gediklere yönlendirdi. Her şeyi temizleyen su bu sıra dışı temizlikte de başarılı oldu. Fakat Augeias anlaşmaya uymadı. Haber aldığına göre Herakles’in bu işi Eurystheus’un buyruğu üzerine yapmak zorunda olduğunu ileri sürdü. Herakles hakemlere başvurup Kral’ın oğlunu tanık gösterse de Kral hakemlerin karar vermesine fırsat bırakmadan hem oğlunu hem de Herakles’i ülkesinden kovdu.[2]
Bazı yazarlar Herakles’in öfkeyle geri dönerek Augeias’ı öldürdüğünü ve oğlunu kral yaptığını yazar. Herakles’e bir darbe de Eurystheus’tan geldi. Görev başarılmıştı,ama geçersiz sayılacaktı, çünkü Kral’a göre Herakles işi tek başına yapmamış, İolaos’un yardımının yanı sıra nehir tanrılarından da yardım görmüştü.