Bugünkü makalemizde Asılacak Kadın (film) konusunu derinlemesine inceleyeceğiz, farklı bağlamlardaki önemini ve günümüz toplumundaki önemini analiz edeceğiz. Asılacak Kadın (film), kökeninden zaman içindeki evrimine kadar araştırma ve tartışma konusu olmuş, düşünceyi ve popüler kültürü etkilemiştir. Kapsamlı bir analiz yoluyla, Asılacak Kadın (film)'i oluşturan farklı yönleri ele alacağız ve günlük yaşamın çeşitli alanları üzerindeki etkisini inceleyeceğiz. Veriler, çalışmalar ve ilgili bilgilerle Asılacak Kadın (film)'e kapsamlı bir bakış sunmayı, okuyucularımıza bu konuda zenginleştirici ve yeni bir bakış açısı sunmayı amaçlıyoruz.
![]() Filmin afişi | |
Yönetmen | Başar Sabuncu |
---|---|
Yapımcı | Kadir Turgut, Ferit Turgut |
Senarist | Başar Sabuncu |
Hikâye (eser) | Pınar Kür |
Oyuncular | Müjde Ar Yalçın Dümer İsmet Ay |
Müzik | Attila Özdemiroğlu |
Görüntü yönetmeni | Ertunç Şenkay |
Cinsi | Sinema filmi |
Renk | Renkli, 35 mm |
Yapım yılı | 1986 |
Çıkış tarih(ler)i | Nisan 1987[1] |
Süre | 86 dakika |
Ülke | Türkiye |
Dil | Türkçe |
Asılacak Kadın, Pınar Kür'ün aynı adlı romanından uyarlanan 1986 yapımı sinema filmi.
Annesi ve babası olmadan büyüyen Melek, ona bakan tek kişi olan dedesinin ölümüyle birlikte yanına yerleştiği teyzesiyle birlikte İstanbul'a gelir. Teyzesi yeni bebek sahibi olunca geçim sıkıntısına düşer ve Melek'i bir konağa besleme olarak verir. Konakta, konağın sahibi Hüsrev ve eşiyle birlikte, bu yaşlı bir çifte yardımcılık eden bir aile de vardır. Konağın sahibesi yaşlı kadının sağlığı giderek bozulur ve nihayet yaşamını kaybeder. Yaşlı hanımın ölümüyle dul kalan Hüsrev, konağa 12-13 yaşlarında gelmiş olan ve artık 19-20 yaşlarına gelmiş olan Melek'e gözünü kaydırır. Sonunda Melek'in konakta adı çıkmasın bahanesi ile Melek ile evlenir. Hüsrev, kendi cinsel iktidarsızlığı yüzünden Melek'i tanıdığı ya da tanımadığı insanlarla birlikte olmasını sağlayıp onları izleyen birisidir. Bir yandan da Melek'i, geçmişteki bir Paris gezisi sırasında aşık olduğu bir Fransız kadına benzetmeye çalışıp ona Fransızca kelimeler ezberletir.
Konaktaki yardımcı ailenin oğlu olan ve Melek ile yaşıt olan Yalçın ona karşı platonik bir aşk yaşamaktadır. Yalçın bir gece konakta dolaşırken pencereden içeri neler olup bittiğini görür. Melek'e olan platonik aşkından dolayı o da Hüsrev'in Melek'e yaptırdıklarından faydalanmak ister ve Hüsrev'in yaptığı çirkin olaya çanak tutar. Ancak bir zaman sonra Yalçın, Melek'e bütün bunları bitireceğini söyler ve plan yapmaya başlar. Ailesinin uzak bir yere gittiği bir gün Yalçın bulduğu bir çifteyle Hüsrev'i vurarak öldürür.
Mahkemeye çıkarılan çift için adalet terazisi cinsiyetlerine göre işler. 4 yargıçtan üçünün onayı ile Yalçın ve Melek'e idam cezası verilirken, Yalçın için fiil anında 18 yaşını işlememiş bulunduğundan cezasının 20 yıl ağır hapis cezasına çevrilmesine karar verilir.