Şu anda, Allahuekber Dağları farklı alanlarda büyük önem kazanmış ve toplum üzerinde önemli bir etki yaratmıştır. Ortaya çıkışından bu yana, Allahuekber Dağları çok sayıda tartışma ve düşünceye yol açarak akademisyenlerin, profesyonellerin ve kamuoyunun ilgisini çeken bir konu haline geldi. Etkisi kültürel ve ekonomikten politik ve çevresel boyutlara kadar uzanmaktadır ve bu da günümüzde önemini göstermektedir. Bu makalede, Allahuekber Dağları'in etkisini ve çeşitli senaryoların şekillenmesindeki rolünü, bugünkü önemini daha iyi anlamak amacıyla analiz edeceğiz.
![]() | |
En yüksek noktası | |
---|---|
Yükseklik | 3.120 m (10.240 ft) |
Listelenme | Ultra zirve |
Koordinatlar | 40°34′06″K 42°31′53″D / 40.56833°K 42.53139°D |
Jeoloji | |
Dağ türü | Tektonik kıvrım |
Allahuekber Dağları, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nin Erzurum-Kars Bölümü'nde, Erzurum, Kars, Ardahan illerinin sınırlarında uzanan tektonik yapılı dağ sırası. Alan Sarıkamış Harekâtı hatırasına 2004 yılında Sarıkamış-Allahuekber Dağları Millî Parkı ilan edilmiştir.[1]
Dağlar Kars ve Sarıkamış şehir merkezlerinin kuzeybatı yönünde yer alır. Oluşumu itibarı ile Orojenik kıvrım dağlarındandır. Kars Çayı, Kura Nehri ve Tortum Çayı havzlarını birbirinden ayırır. Erzurum ve Kars illerinin sınırları dağın zirvelerinden geçer. Sıra dağların uzunluğu 40 km genişliği 20 km, en yüksek yeri Allahuekber Tepe'dir (3120 m).[2]
Dağlık alan Sarıkamış, Göle, Selim ve Şenkaya ilçeleriyle sınırlanmıştır.
Allahuekber dağları Önemli Bitki Alanı (ÖBA) olarak belirlenmiştir. ÖBA 3.216 hektarı orman toplam 25.882 hektarlık alana sahiptir. 5 adet Avrupa ölçeğinde, 4 adet dünya ölçeğinde nesli tehlikede olan tür bulunur.[2]
Sarıkamış-Allahüekber Dağları Millî Parkı dağ sırasının GB kısmında bulunan Allahuekber Tepe'nin doğu yamacında yer alır. Sarıkamış Harekâtı alanı olması ve saf sarıçam ormanlarının bulunmasından dolayı 22.519 hektarlık alan millî park kabul edilmiştir.[3]
Ana madde: Sarıkamış Harekâtı
I. Dünya Savaşı sırasında Sarıkamış Harekâtı'nda Allahuekber Dağlarını aşmaya çalışan Türk kolorduları, şiddetli kar yağışı ve tipi nedeniyle büyük kayıplar vermiştir.