Alerjik rinit

Bu yazıda Alerjik rinit'in büyüleyici dünyasına gireceğiz. Tarih boyunca Alerjik rinit, bilimden popüler kültüre kadar çeşitli alanlarda önemli bir rol oynamıştır. Etkisi o kadar derin oldu ki günümüzde ilgi ve tartışma yaratmaya devam ediyor. Önemi ve anlamına ışık tutmak amacıyla kökenini, gelişimini ve çağdaş toplumdaki ilgisini araştıracağız. Ayrıntılı ve titiz analiz yoluyla, Alerjik rinit hakkında kapsamlı ve zenginleştirici bir anlayış sunmayı ve okuyucularımızın bu büyüleyici konu hakkındaki bilgilerini ve anlayışlarını genişletmelerine olanak sağlamayı umuyoruz.

Polenler saman nezlesine neden olabilir. ~400 µm genişliğinde büyütülmüş 500× [kaynak belirtilmeli].
Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması-10J
Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması-9477
OMIM607154
DiseasesDB31140
MedlinePlus000813
eMedicineent/194 med/104, ped/2560
MeSHD012221

Alerjik rinit ya da saman nezlesi, burun solunum yollarında meydana gelen alerjik bir iltihaptır.[1] Polen, toz ve hayvan tüyü (dökülen cilt ve saç parçacıkları) gibi nesneler bunlara alerjisi olan kişiler tarafından solunduğu zaman ortaya çıkar. Rinit genel anlamıyla burun mukozası iltihabıdır. Klasik semptomları burun tıkanıklığı, burun kaşıntı, burun akıntısı ve hapşırmadır.[2] Ülkemizdeki sıklığı %11.8 ile 36.4 arasında bildirilmiştir.[3]

Alerjik rinit, semptomların süresine göre ‘intermittant’ ve ‘persistan’ olarak iki kategoriye ayrılır. Semptomların haftada 4 günden daha az ya da toplamda 4 haftadan daha kısa sürdüğü durumlar intermittant olarak tanımlanırken, bu süreyi aşan durumlar ‘persistan’ olarak sınıflandırılır. Ayrıca, belirtiler şiddet düzeyine göre hafif, orta ve ağır olmak üzere üç grupta değerlendirilir [4].

Risk Faktörleri

1) Genetik Yatkınlık

Alerjik rinitin gelişiminde genetik faktörler önemli bir rol oynar [5]. Alerjiye yatkın (atopik) bireylerde, bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı aşırı duyarlılığı nedeniyle bu hastalıkların görülme sıklığı daha yüksektir. Bunun yanı sıra, bazı genetik varyasyonlar alerjik rinitin gelişiminde rol oynayabilir [6]. Eğer çocukların ebeveynlerinde alerjik hastalıklar varsa, bu durum çocuklarda da alerjik rinit geliştirme olasılığını artırır. Ebeveynlerde alerji öyküsü bulunmayan bir çocukta alerjik rinit geliştirme riski yaklaşık %0-10 arasındayken, sadece bir ebeveynde alerji öyküsü varsa bu oran %30-40'a çıkar. Her iki ebeveyninde alerjik hastalık geçmişi bulunan bir çocuğun ise alerjik rinit geliştirme riski çok daha yüksektir ve %60-70 arasında olabilir [5].

Genetik faktörlerin etkisi, ikiz araştırmaları üzerinde de gözlemlenmiştir. Tek yumurta ikizlerinde alerjik rinit görülme oranı daha yüksekken, iki yumurta ikizlerinde bu oran daha düşüktür. Örneğin, yapılan araştırmalar tek yumurta ikizlerinde alerjik rinitin %45 oranında görüldüğünü, iki yumurta ikizlerinde ise bu oranın %25 olduğunu göstermiştir [5].

2) Çevresel Maruziyet

  • Solunum yoluyla alınan alerjenler: Solunum yoluyla alınan başlıca alerjenler ev tozu akarları, polenler, hayvan tüyleri ve küf gibi maddelerdir [6]. Ev tozu akarları, kapalı alanlarda bulunan en önemli alerjenlerden biri olup, alerjik rinit ve astım gibi solunumsal alerjik hastalıkların gelişmesinde önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Alerjik rinit ve astım sıklıkla aynı bireyde birlikte görülür ve bu durum solunumsal alerji olarak da bilinir [7]. Alerjik rinitin tetikleyicileri arasında açık hava polenleri de önemli bir yer tutar. Ağaç, çimen ve yabani ot polenleri gibi açık hava alerjenleri, genellikle belirli mevsimlerde alerjik reaksiyonlara yol açar. Ancak bazı kişiler, sadece polenlerin bulunduğu dönemde semptom gösterirken, bazıları yıl boyu süren alerjik reaksiyonlar yaşayabilir. Ev tozu akarlarına duyarlı olanlar, alerjik rinitin daha uzun süreli, hafif ya da orta şiddette aralıklı alerjik döneme neden olabilir. Diğer yandan, birçok hasta birden fazla alerjene karşı duyarlıdır. Bu da yıl boyunca devam eden semptomlara sebep olabilir. Özellikle hem polenlere hem de küf sporlarına karşı alerjisi olanlar, polen mevsiminin net bir şekilde tanımlanmasında zorlanabilir ve semptomları yılın farklı zamanlarında devam edebilir [8]. Tüylü evcil hayvanlar, özellikle kediler ve köpekler, alerjik riniti tetikleyen yaygın etkenler arasındadır. Bu hayvanların tüyleri, deri döküntüleri ve tükürüklerinde bulunan alerjenler, havada uzun süre asılı kalabilir. Evcil hayvanlardan kaynaklanan alerjenlerin giysilere ve yüzeylere tutunması, evcil hayvanların bulunmadığı ortamlarda bile alerjik semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Tüylü evcil hayvanlarına karşı hassasiyeti olan ve alerjik astımı bulunan kişilerde, evcil hayvanların ev ortamından uzaklaştırılması, alerjen maruziyetini azaltmada en etkili çözüm olarak öne çıkmaktadır[9].
  • Hava kirliliği: Hava kirliliği, çeşitli kaynaklardan havaya yayılan zararlı maddelerden oluşur. Bu maddeler, araç egzozlarından, fabrikalardan, elektrik jeneratörlerinden veya tarımsal atıklardan kaynaklanabilir. Alerjik hastalıkların, özellikle de alerjik rinitin yaygınlaşmasında hava kirliliği önemli bir rol oynar[10]. Havadaki zararlı gazlar ve partiküller, burun tıkanıklığı, hapşırma ve kaşıntı gibi alerji semptomlarını daha da kötüleştirebilir. Özellikle kirli hava soluyan kişilerde, bu semptomlar daha sık ve daha yoğun şekilde görülebilir. Bunun nedeni, hava kirliliği ve alerjene eş zamanlı maruz kalma sonucunda solunum yollarındaki iltihaplanmanın artışıdır. Bu durum, alerjenlere karşı hassasiyeti artırabilir[10].

3) Sosyoekonomik Faktörler

Düşük sosyoekonomik koşullar, yetersiz hijyen ve sınırlı sağlık hizmetlerine erişim nedeniyle alerjik hastalıkların daha sık görülmesine neden olabilir [6].

Tanı

Alerjik rinitin tanısı, genellikle hastanın semptomları ve çevresel maruziyetlerin değerlendirilmesiyle konulur. Tipik semptomlar arasında burun tıkanıklığı, burun akıntısı, kaşıntı ve tekrarlayan hapşırma yer alır. Bu belirtiler, özellikle polen, ev tozu akarları veya hayvan tüyleri gibi alerjenlere maruz kalındığında şiddetlenir. Gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve sulanma gibi göz semptomları da sıklıkla eşlik eder. Çocuklarda belirtiler, burun kaşıma hareketi ve göz altlarında koyu renk değişiklikleri gibi gözle görülebilir özelliklerle belirginleşebilir [11].

Hastanın yaşam tarzı, iş ve ev ortamı, alerjenlere maruziyet düzeyi ve sigara kullanımı gibi faktörlerin de tanı sürecinde değerlendirilmesi gerekir. Özellikle bazı ilaçlar, alerjik rinit belirtilerine benzer reaksiyonlarına neden olabilir. Bu nedenle ayrıntılı bir ilaç öyküsü alınması önemlidir [11].

Tanı Teknikleri

Alerjik rinitin kesin tanısını koymak için çeşitli testler kullanılabilir:

Deri Prick Testi: Bu test, spesifik alerjenlere karşı deri reaksiyonunu ölçerek alerjik duyarlılığı değerlendirir. Uygulaması hızlı ve maliyeti düşüktür ancak sonuçların doğruluğu testin uygulayıcısına bağlıdır. Sonuçların doğruluğunu artırmak için hasta öyküsü ile birlikte değerlendirilmesi önerilir [11][12].

Serum-Spesifik IgE Testi: Deri testi yapılamayan durumlarda, kandaki spesifik immünoglobulin E (IgE) seviyelerini ölçmek için kullanılır. Bu test, deri testiyle benzer doğrulukta sonuçlar verir [11][12].

Tedavi

1) Alerjenden Kaçınma: Mevsimsel alerjik reaksiyonlar için alerjenlerden uzak durmak, semptomları kontrol altına almak için ekonomik ve etkili bir yöntemdir. Polen mevsimi haricinde belirtilerin ortadan kalkması, bu yaklaşımın başarısını ortaya koymaktadır. Ancak, toz akarlarının neden olduğu alerjik rinitte alerjen kaçınmanın etkinliğini doğrulayan yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Alerjik rinit belirtilerini artırabilecek duman ve araç egzozu gibi zararlı maddelerden uzak durulması önemlidir. Eğer evcil hayvanlar tetikleyici bir faktörse, bu hayvanlarla temasın azaltılması veya tamamen engellenmesi tavsiye edilmektedir. Evcil hayvanların yatak odasından uzak tutulması, kıyafetlerin yüksek sıcaklıklarda yıkanması ve ev temizliğine özen gösterilmesi alınabilecek diğer önlemler arasındadır. Çocuklar ve gençler için hem sigara içmenin hem de pasif sigara dumanına maruz kalmanın önlenmesi büyük önem taşır çünkü bu durum alerjik rinit ve diğer alerjik hastalıkların gelişme riskini artırabilir. Alerjenlerden kaçınmak tedavi yöntemlerinde önemli bir adım olsa da alerjenlerden kaçınmak her zaman mümkün değildir. Bu yüzden bazı tedavi seçeneklerine ihtiyaç duyulur [11][13].

2) Ağızdan alınan antihistaminikler: Antihistaminikler, alerjik rinit tedavisinde sıkça kullanılan ilaçlardır. Birinci kuşak antihistaminikler, 1940'lı yıllardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Ancak bu ilaçlar uyku hali, dikkat dağınıklığı ve koordinasyon sorunları gibi yan etkilere yol açabilir. Bu durum, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir ve kullanımda bazı kısıtlamalar yaratabilir [14].

Daha sonraki yıllarda geliştirilen ikinci kuşak antihistaminikler, merkezi sinir sistemi üzerindeki etkileri azaltacak şekilde tasarlanmıştır. Bu ilaçlar, birinci kuşaklara kıyasla daha az uyku yapıcıdır ve günlük aktiviteleri genellikle etkilemez [14].

Ağızdan alınan antihistaminikler, burun akıntısı, hapşırma ve burun kaşıntısı gibi belirtileri hafifletmede oldukça etkilidir. Ancak burun tıkanıklığını gidermede daha az başarılıdır. Çocuklar için de güvenli ve etkili olduğu belirtilmiştir [14].

Geçmişte kullanılan terfenadin ve astemizol gibi bazı ikinci kuşak antihistaminikler, kalp ritminde sorunlara neden olabileceği için artık yaygın olarak reçete edilmemektedir. Bu tür ilaçlar bazı diğer ilaçlarla etkileşime girdiğinde risk artabileceği için dikkatli olunması gerekmektedir. Özellikle karaciğer ya da böbrek sorunları olan kişilerde, ilaç kullanımı konusunda bir doktorun önerisi alınmalıdır [14].

3) Burun içi antihistaminikler: Burun içi antihistaminikler de alerjik rinit tedavisinde kullanılabilir. Bu ilaçlar, burun kaşıntısı, hapşırma ve burun akıntısını hafifletmekte etkilidir. Ancak, burun tıkanıklığına karşı daha az etkili olabilirler ve göz semptomları üzerinde bir etkileri yoktur. Günde iki kez kullanılan burun içi azelastin, ağız içi antihistaminiklere yanıt vermeyen hastalarda semptomları iyileştirebilir. Bu tedavi bazen hafif uyku hali ve metalik tat gibi yan etkiler gösterebilir [14].

4) Burun içi kortikosteroidler: Burun içi kortikosteroidler, alerjik rinit tedavisinde etkili ilaçlardır. Bu ilaçlar, burundaki iltihaplanmayı azaltarak alerji belirtilerini hafifletir ve genellikle az yan etki gösterir. Genel olarak güvenli kabul edilmektedir[12]

Bu ilaçlar, alerjiye yol açan maddelerin salınımını azaltır ve burun tıkanıklığı, akıntı, hapşırma gibi belirtileri hafifletir. Etkisi 7 saat içinde başlar ve 2 hafta içinde en yüksek seviyeye ulaşır. Burun tıkanıklığı başta olmak üzere, gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi alerjik belirtileri de azaltır [12].

5) İmmünoterapi: İmmünoterapi de alerjik rinit hastalarında kalıcı semptomları hafifletmek için kullanılabilen tedavi yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Bu tedavi, ilaç tedavilerine yeterli cevap vermeyen veya bu tedavileri kullanmada zorluk yaşayan hastalar için uygun bir seçenek olarak sunulmaktadır. Alerjik rinit tedavisinde immünoterapi olarak kullanılan iki temel yöntem bulunmaktadır: deri altı enjeksiyon immünoterapisi ve dil altı immünoterapisi [14].

Deri Altı Enjeksiyon İmmünoterapisi: Bu yöntem, hem mevsimsel hem de uzun süreli alerjik rinit tedavisinde etkili bir seçenektir. Özellikle polen alerjisi olan hastalarda mevsimsel alerjik rinit tedavisinde faydalıdır. Tedaviye haftada bir yapılan enjeksiyonlarla başlanır ve tedavi süresi içinde 3-5 yıl boyunca daha seyrek aralıklarla, 4-6 haftada bir doz uygulamasına geçilir [14].

Dil Altı İmmünoterapisi: Evde uygulanabilen pratik bir tedavi seçeneği sunar. Bu yöntem, özellikle mukozal semptomları hedef alır ve genellikle daha az yan etkiye sahiptir. Dolayısıyla daha güvenlidir. Ancak, etkinlik açısından deri altı enjeksiyonlarına göre biraz daha düşük olabilir [14].

Alerjik Rinit ve Astım İlişkisi

Alerjik rinit, özellikle çocukluk döneminde astım gelişme riskini artırabilir. Erken yaşlarda görülen alerjik reaksiyonlar, ilerleyen yıllarda astımın gelişmesinde önemli bir faktör olabilir. Araştırmalar, alerjik rinitin astımın gelişimine yol açabileceğini ve alerjik riniti olan kişilerin astım geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu risk, özellikle çocuklarda daha belirgin olup, alerjik rinit teşhisi konulan kişilerde astım gelişme olasılığı daha fazladır[15].

Kaynakça

  1. ^ "J30". who.int. 24 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2013. 
  2. ^ "Small P, Keith PK, Kim H. Allergic rhinitis. Allergy Asthma Clin Immunol. 2018;14(Suppl 2):51. Published 2018 Sep 12. doi:10.1186/s13223-018-0280-7". 
  3. ^ "Yorgancıoğlu AA, Gemicioğlu B, Cingi C, et al. ARIA 2019, Allerjik Rinite Tedavi Yaklaşımı-Türkiye. Turk Thorac J. 2020;21(2):122‐133. Published 2020 Mar 1. doi:10.5152/TurkThoracJ.2019.19084". 
  4. ^ Tarkan, Özgür; Sürmelioğlu, Özgür; Tuncer, Ülkü (1 Eylül 2009). "Alerjik Rinitte Güncel Tanı ve Tedavi Yaklaşımları". Arşiv Kaynak Tarama Dergisi. 18 (3): 156-170. ISSN 1300-3755. 1 Ocak 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2025. 
  5. ^ a b c Özdemir, Öner; Elmas, Bahri (2016). "[Variable prevalence of allergic rhinitis and risk factors affecting the prevalence]". Kulak burun bogaz ihtisas dergisi: KBB = Journal of ear, nose, and throat. 26 (6): 371-382. doi:10.5606/kbbihtisas.2016.97059. ISSN 2147-6756. PMID 27983907. 11 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2025. 
  6. ^ a b c Güler, Prof Dr Nermin (17 Kasım 2017). "Çocuklarda Alerjik Rinitin Tanı ve Tedavisi: Pratik ve Güncel Yaklaşım". Klinik Tıp Pediatri Dergisi. 9 (6): 28-40. ISSN 1309-0453. 
  7. ^ Aksu, Kurtuluş (29 Haziran 2018). "Allerjik Astımda Ev Tozu Akarı İmmünoterapisi Faydalı mıdır?". Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi. 5 (2): 44-46. ISSN 2147-9607. 
  8. ^ D'Amato, Gennaro; Murrieta-Aguttes, Margarita; D'Amato, Maria; Ansotegui, Ignacio Javier (Temmuz 2023). "Pollen respiratory allergy: Is it really seasonal?". The World Allergy Organization Journal. 16 (7): 100799. doi:10.1016/j.waojou.2023.100799. ISSN 1939-4551. PMID 37520612. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2025. 
  9. ^ Ahluwalia, Sharon K.; Matsui, Elizabeth C. (2018). "Indoor Environmental Interventions for Furry Pet Allergens, Pest Allergens, and Mold: Looking to the Future". The Journal of Allergy and Clinical Immunology. In Practice. 6 (1): 9-19. doi:10.1016/j.jaip.2017.10.009. ISSN 2213-2201. PMC 5763515 $2. PMID 29310769. 
  10. ^ a b Li, Carmen H.; Sayeau, Kyle; Ellis, Anne K. (2020). "Air Pollution and Allergic Rhinitis: Role in Symptom Exacerbation and Strategies for Management". Journal of Asthma and Allergy. 13: 285-292. doi:10.2147/JAA.S237758. ISSN 1178-6965. PMC 7457822 $2. PMID 32922045. 22 Ocak 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2025. 
  11. ^ a b c d e Siddiqui, Z. A.; Walker, A.; Pirwani, M. M.; Tahiri, M.; Syed, I. (2 Şubat 2022). "Allergic rhinitis: diagnosis and management". British Journal of Hospital Medicine (London, England: 2005). 83 (2): 1-9. doi:10.12968/hmed.2021.0570. ISSN 1750-8460. PMID 35243888. 28 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2025. 
  12. ^ a b c d Min, Yang-Gi (Nisan 2010). "The pathophysiology, diagnosis and treatment of allergic rhinitis". Allergy, Asthma & Immunology Research. 2 (2): 65-76. doi:10.4168/aair.2010.2.2.65. ISSN 2092-7363. PMC 2846743 $2. PMID 20358020. 
  13. ^ Campo, P.; Eguiluz-Gracia, I.; Bogas, G.; Salas, M.; Plaza Serón, C.; Pérez, N.; Mayorga, C.; Torres, M. J.; Shamji, M. H.; Rondon, C. (Ocak 2019). "Local allergic rhinitis: Implications for management". Clinical and Experimental Allergy: Journal of the British Society for Allergy and Clinical Immunology. 49 (1): 6-16. doi:10.1111/cea.13192. ISSN 1365-2222. PMID 29900607. 23 Ocak 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2025. 
  14. ^ a b c d e f g h Min, Yang-Gi (2010). "The Pathophysiology, Diagnosis and Treatment of Allergic Rhinitis". Allergy, Asthma and Immunology Research (İngilizce). 2 (2): 65. doi:10.4168/aair.2010.2.2.65. ISSN 2092-7355. 
  15. ^ Ozdoganoglu, Tunis; Songu, Murat (February 2012). "The burden of allergic rhinitis and asthma". Therapeutic Advances in Respiratory Disease. 6 (1): 11-23. doi:10.1177/1753465811431975. ISSN 1753-4666. PMID 22179899. 22 Ocak 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2025.