Akciğer zarı

Bugün Akciğer zarı geniş bir kitlenin büyük ilgisini çeken bir konudur. Zamanla Akciğer zarı, siyasetten ekonomiye, kültürden günlük hayata kadar toplumun farklı alanlarında önemli bir önem kazandı. Etkisi hem yerel hem de uluslararası alanda hissedildi ve devam eden tartışmalara, ihtilaflara ve soruşturmalara yol açtı. Bu makalede Akciğer zarı'in çeşitli yönlerini inceleyeceğiz ve farklı bağlamlardaki etkisini analiz edeceğiz. Akciğer zarı, kökeninden mevcut evrimine kadar büyük önem taşıyan bir konu olduğunu kanıtladı ve gelecekte de tartışma ve analiz konusu olmaya devam edeceğini vaat ediyor.

Akciğer zarı, (pleurae ya da plevra) akciğeri çevreleyen zarımsı iki dokudan oluşur. Dış zar göğüs duvarına bağlıdır (pariteal pleura) içte ki ise akciğere ve diğer iç dokulara bağlıdır (visceral pleura). Bu iki zar arasında "zar boşluğu" adı verilen ince bir boşluk bulunur. Bu boşluk akciğer tarafından üretilen plevra sıvısı ile doludur. Plevra sıvısı soluk alıp verirken akciğerlerin göğüs kafesi içinde yumuşak bir biçimde hareket etmesini sağlar.[1] diğer adı Plevra, olan zar göğüs boşluğunu içten kaplayan ve akciğerleri çevreleyen, iki katlı, ince bir zar tabakasıdır. Normal şartlarda plevranın bu iki katmanı arasında akciğerin solunum esnasında kolayca hareket edebilmesini sağlayan, yaklaşık 20 mL civarında kaygan bir sıvı bulunmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2020.