Bu makalede, dünya çapında insanların dikkatini ve ilgisini çeken bir konu olan Adaletsizlik ile ilgili çeşitli yönleri inceleyeceğiz. Adaletsizlik ortaya çıkışından bu yana merak ve tartışmalara yol açtı ve etkisi toplumun farklı alanlarında hissedildi. Bu yazı boyunca kendimizi Adaletsizlik'in analizine ve yansımasına kaptıracağız, onun sonuçlarını, zaman içindeki gelişimini ve bugünkü geçerliliğini ele alacağız. Bu makale aracılığıyla, okuyucuya bu son derece alakalı konu hakkında daha derin ve daha incelikli bir anlayış kazandırmak amacıyla Adaletsizlik hakkında kapsamlı ve zenginleştirici bir bakış açısı sunmayı amaçlıyoruz.
Adaletsizlik, adaletin olmama veya karşında olma durumunu ifade eder.[1] Belli bir toplumda, belli bir tarihsel dönemde bir toplumsal olgunun haksız sayılarak kınanması tutumudur.[2] Bu terim, belirli bir olayın, eylemin ya da daha geniş statükoya karşı referans olarak gösterilebilir. Küresel adaletsizlik ise servetin adaletsiz paylaşımı, yoksulluk gibi ciddi problemlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Dünyanın en zengin 62 kişisinin servetinin, dünyanın yarısının servetine eşit olması buna örnek olarak verilebilir. En zengin 20 ülkenin geliri ise en fakir 20 ülke gelirinin tam 46 katı daha fazladır.[3]