İmgelem

Bugün son haftalarda ilginin arttığı bir konu ile karşılaşıyoruz: İmgelem. Bu kişi/konu/tarih kamuoyunun dikkatini çekti ve toplumda yoğun tartışmalara yol açtı. Bu nedenle bu makalede, İmgelem ile ilgili temel hususlara ışık tutmayı, etkilerinin ve sonuçlarının ayrıntılı bir analizini sunmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, bu konuda eksiksiz ve objektif bir bakış açısı sağlamak amacıyla İmgelem'e hangi açılardan yaklaşılabileceğini inceleyeceğiz. Kuşkusuz bu, derinlemesine ve titizlikle ele alınmayı hak eden son derece güncel bir konudur ve aşağıdaki satırlarda tam da bunu başarmayı amaçlıyoruz.

İmgelem ile kastınız hayal gücü ise lütfen, hayal gücü maddesine bakınız.

İmgelem, insanın istediği şeyleri gözünde canlandırabilme yetisinin ürünlerini kapsayan evren.[1]

Paylaşılan dünyanın duyu idraklarından elde edilen ögelerin içinden kısmen bulmak veya tamamen kişisel alanlar için doğuştan yetenek ve işlem olarak kabul edilir. Algı duyusunda önceden verilen nesnelerin aklın algıladıklarında canlandırma süreci olarak psikolojide teknik olarak kullanılan bir terimdir. Terimin bu kullanımının sıradan lisan üstündeki karışıklarından beri, bazı psikiyatrlar bu işlemi tarif etmek için hayal (ing. imaging), imge (ing. imagery) veya onun konuşması "üretken" (ing. reproductive) olarak tersi "yaratıcı" (ing. productive) veya "yapıcı" (ing. constructive) hayal gücünü tercih ederler. Hayal edilen imgeler aklın gözüyle görülür.

Notlar

  1. ^ "Türk Dil Kurumu". 29 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2007.