Bu yazımızda Ümmî'in büyüleyici dünyasını keşfedeceğiz. Bu konu, kökeninden bugünkü gelişimine kadar araştırmacıların, akademisyenlerin ve meraklıların sürekli ilgi konusu olmuştur. Ümmî, siyaset ve ekonomiden popüler kültür ve eğlenceye kadar toplumun çeşitli alanlarını birçok şekilde etkiledi. Bu doğrultuda, Ümmî'i bugün bu kadar güncel bir konu haline getiren farklı yönleri ve onun çağdaş dünyayı şekillendirmedeki rolünü inceleyeceğiz.
Ümmî, kelime anlamı itibarıyla ümm Arapçada anne, ümmî ise anneden doğduğu gibi, tahsil ve eğitim almamış anlamında kullanılır.
İslam peygamberi Muhammed'in, okuryazar olmadığını belirtmek için kullanılan ifadedir. Bu anlamda ifade bir eksiklik ifadesinden üstünlük ifadesine dönüşür. Okuma-yazma ve eğitim sıradan insanlar için ilerleme, ufkunu açma, yeni bilgiler edinme aracı iken, bilgi ve ilhamını Allah'tan alan bir peygamberde zihni kirleten bir işlev üstlenir; Diyanet İşleri Başkanlığı kelimeye "kitâbî bilgilerle zihni doldurulmamış, doğal hâli üzerine kalmış, okuyup yazarak tahsil görmemiş kimseye denilmektedir." anlamını vermiştir.[1]
Kur'an ve bazı hadislerde Muhammed için kullanılan "ümmî" kelimesi geleneksel olarak okuma-yazma bilmeyen şeklinde anlaşılır.[1] Bu görüşte Ankebût-48,[2] A'raf -158,[3] ve Cuma-2[4] gibi ayetler Muhammed'in okuma yazma bilmediği şeklinde yorumlanır. Vahiy meleği Cebrail'in ilk vahyi getirip "oku" dediğinde, Muhammed'in "Ben okuyan biri değilim." dediğini anlatan hadisler,[5] Muhammed'in yetiştiği toplumda okuma yazma oranı ve tahsil görme imkânının düşük oluşu bu görüşü destekleyen diğer argümanlardır.
Kur'ân'da : "(Ey Muhammed!) Sen bundan önce bir kitap okumuyordun, elinle de onu yazmıyordun, öyle olsaydı, (Allah'ın sözünü boşa çıkarmaya çalışan) iptalciler şüphelenirlerdi." (Ankebût Suresi: 48)[1] ifadeleri bulunur.
Bazı değerlendirmelere göre, İslami literatürde kullanılan ümmî kelimesi okuma yazma bilmeyen değil, mevcut dinlerin kutsal kitaplarını okumamış anlamında kullanılan bir ifadedir.[6]
Türk edebiyatında da, özellikle 16. yüzyılda divan edebiyatında yer bulmuştur/kullanılmıştır. Birçok ümmî şairden bahsetmek mümkündür. Riyâzî, Enverî, Latifî sadece bazılarıdır.