Günümüz dünyasında Üçüncü Adam (roman) toplumda giderek daha fazla önem kazanan bir konudur. Ortaya çıkışından bu yana günlük yaşamın farklı yönlerini etkilemiş, tartışmalara, ihtilaflara ve önemli dönüşümlere yol açmıştır. Etkisi siyasiden kültürele kadar farklı alanlara uzanıyor ve hem uzmanların hem de vatandaşların dikkatini çekmeyi başarıyor. Görüş ve bakış açılarının çeşitliliği göz önüne alındığında, Üçüncü Adam (roman)'in şu anda oynadığı rolün yanı sıra geleceğe yönelik olası sonuçlarını ayrıntılı ve eleştirel bir şekilde analiz etmek çok önemlidir. Bu nedenle bu makalede, onun çağdaş toplum üzerindeki önemini ve etkisini anlamamıza olanak tanıyan kapsamlı bir vizyon sunmak amacıyla Üçüncü Adam (roman) ile ilgili farklı yönleri kapsamlı ve objektif bir şekilde incelemeyi öneriyoruz.
The Third Man | |
![]() "Üçüncü Adam" romanının 1953 baskısının kapağı (Varlık) | |
Yazar | Graham Greene |
---|---|
Çevirmen | Muzaffer Reşit |
Ülke | ABD ![]() |
Dil | İngilizce |
Konular | Polisiye, gerilim |
Tür | Roman |
Yayım |
|
Yayımcı | Varlık Yayınları |
Sayfa | 112 |
Üçüncü Adam (özgün adı: The Third Man), casus romanlarının babası olarak da anılan İngiliz yazar Graham Greene'in 1949 yılında çekilen aynı adlı ABD filmi için yazdığı senaryoya bir ön hazırlık olarak kaleme aldığı kısa romanın adıdır. Yazar ertesi yıl 1950'de bu eserini kitap halinde de yayımlamıştır.[1] Polisiye Yazarlar Derneği ve Amerika'nın Gizemli Yazarları'nın yayınladığı en iyi 100 polisiye romanı listelerinin her ikisinde de yer almıştır.
Roman Türkiye'de ilk kez Muzaffer Reşit'in çevirisiyle 1953 yılında Varlık Yayınları'ndan çıkmıştı. Yayınevi 1959 yılında kitabın ikinci baskısını yaptı. Varlık serisinin diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitaplar da küçük boy (cep kitapları) basılmışlardı. Kitaplar 3. hamur kağıda basılmış, karton kapaklı ve ciltsizdiler.[2]
Daha sonra 1971'de Nil Yayınları, 1979'da da YaBa yayınları tarafından olmak üzere kitabın iki baskısı daha yapıldı.
Kitabın 1953 tarihli Türkçe 1. ci baskısının arka kapağında şöyle yazmaktadır:
Yeni İngiliz edebiyatının roman alanında en tanınmış imzalarından biri ve belki de başlıcası olan Graham Greene'den sunduğumuz bu ilk çevirme, beyaz perdenin Orson Welles'in şahsında pek meşhur ettiği bir roman olmasına bakmayın, sanat değeri yüksek bir eserdir. Dört devletin işgali altındaki zamanımız Viyanası'nın harap ve hazin dekoru içinde geçen bir zabıta hikâyesi.
Roman, II. Dünya Savaşının hemen sonrasında, Amerikalı ucuz western romanları yazarı işsiz ve alkolik Holly Martins'in üniversiteden eski arkadaşı Harry Lime'ın kendisine yaptığı iş teklifini değerlendirmek üzere Avusturya'nın bölünmüş kenti Viyana'ya gelmesi ile başlar. Kente gelir gelmez arkadaşının esrarengiz bir şekilde öldüğü haberini alan Martins araştırmaları sonucunda sefalet ve karaborsanın kol gezdiği, çeşitli uluslardan insanların bir arada yaşadığı bu şehirde birçok şeyin göründüğü gibi olmadığını, ayrıca arkadaşının içinde bulunduğu karanlık ve tehlikeli işleri keşfeder.