Günümüz dünyasında Örtü epiteli kişisel, sosyal, ekonomik ya da politik alanda farklı alanlarda büyük ilgi ve ilgi kazanmış bir konudur. Etkisi farklı görüş ve pozisyonların oluşmasına neden oldu ve bu da onu sürekli bir tartışma konusu haline getirdi. Ayrıca Örtü epiteli, çalışmasına ve analizine zaman ve çaba harcayan uzman ve uzmanların ilgisini çekmiştir. Bu makalede, bugün önemini ve alaka düzeyini anlamak için Örtü epiteli'in sunduğu farklı yönleri inceleyeceğiz.
![]() | Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. (Mayıs 2012) |
Örtü epitelinde, epitel hücreleri sıkıca yan yana gelerek düzgün ve devamlı bir tabaka oluştururlar. Hücreler arası aralık oldukça dardır. Üst yüzeyleri ile vücudun bir iç boşluğuna ya da dış yüzeyine bakarlar. Alt yüzü ile bazal lamina adı verilen bir yapı aracılığı ile bağdokusu üzerine otururlar. Örtü epiteli damarsız bir doku olup, üzerine oturduğu bağdokusu içindeki damarlardan bazal lamina aracılığıyla, difüzyon yoluyla beslenir. Böylece bir dışa bakan yüzü bir de bazal laminaya oturan karşı yüzü ile bu dokunun hücrelerinde bir kutuplaşma söz konusudur. Epitel hücrelerinin fonksiyonlarını gerçekleştirdikleri serbest üst yüzeylerine apikal yüz ya da apikal kutup adı verilir. Beslenmesinin sağlandığı bağ dokusu üzerine oturduğu yüzeylerine ise bazal yüz ya da bazal kutup adı verilir. Bütün örtü epiteli türleri, hatta dış salgı bezi hücreleri bir bazal lamina üzerine oturur. Bazal lamina kesitlerinde özel tekniklerle ince bir çizgi şeklinde beliren tabakadır. İki katman olarak görülür. Bknz: Bazal lamina
Epitel hücrelerinin apikal yüzleri bazı hücrelerde oldukça düz iken bazı hücrelerde fonksi yonla ilgili olmak üzere bazı çıkıntılı yapılar içerir. Bu yapılar, mikrovillus, kinosilya ve stereosilyadır.
Örtü epiteli hücrelerinde, birbirine bakan yan yüzeylerinde bazı yapı özellikleri gelişmiştir. Bir örtü ve koruma görevi sağlayan bu hücrelerin kolayca dağılmalarını önleyen bu yapılar hücrelerin birbirleri ile sıkıca bağlantılarını sağlayan özellikler taşır. Örtü epitel hücrelerinin birbiriyle yaptığı bağlantılarda üç tür yapı özelliği olduğu elektron mikroskop bulguları ile ortaya konmuştur. Zonula occludens, zonula adherens ve makula adherens (desmozomlar) adlarını alırlar. Zonula okludens ya da terminal bar olarak da adlandırılan bağlantı türünde komşu iki hücrenin membranlarının dış yaprakları birbirine kaynamıştır. Aradaki intersellüler aralık kaybolmuştur. Buradan madde geçişi söz konusu değildir. Zonula adherens türü bağlantılarda iki hücre membranı arasında 200 angströmlük bir aralık kalır. Makula adherens dediğimiz yapılarda ise intersellüler aralık biraz daha geniş olup 250 Ao kadardır. Her iki yapı da hücre duvarında kalınlaşmış iki plaka şeklinde yapılardır. Birleştirici kompleks denilen bu yapılar örtü epiteli hücrelerini kohezyonla bir arada tutar, epitel yapısal bütünlüğünü korur. Epitel dokusunda hücrelerin alt yüzü ile bazal lamina arasında hemidesmozom adı verilen bağlayıcı yapılar bulunur.
Organizmanın değişik bölgelerinde bulunan örtü epiteli gerek yapı ve şekil gerekse fonksiyonel özellikleri ile çeşitlilik gösterir.
Bu doku tipini sınıflandırırken hücrelerin kat sayılarına göre:
Hücrelerin şekillerine göre:
Her iki gruba göre epiteller şöyle sınıflandırılırlar:
![]() | Anatomi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |