Bu makalede, Ölmemiş konusunu derinlemesine inceleyeceğiz, mevcut bağlamdaki önemini ve toplumun farklı yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Tarih boyunca Ölmemiş insanların yaşamlarında, evrimlerinde ve gelişimlerinde çok önemli bir rol oynamıştır. Ölmemiş, ortaya çıkışından günümüze kadar uzmanların ve hayranların tartışmasına, araştırmalarına ve ilgilerine konu oldu. Bu makale aracılığıyla Ölmemiş'in kültür, ekonomi, politika ve günlük yaşamın diğer alanları üzerindeki etkisini inceleyerek farklı yönlerine ışık tutmaya çalışacağız.
Ölmemiş, ölmeyen veya yaşayan ölü, henüz hayattaymış gibi davranan ölmüş olan mitolojik, kurgu ya da efsanevi varlıklara verilen ortak isimdir. Ölmeyenlere örnek olarak hayaletler, vampirler ya da zombiler verilebilir. Fantastik ve korku gibi birçok kültürel kurguda karşımıza çıkarlar.
Bu kavramı ilk kez, 1897 yılında yayımlanan Drakula isimli romanında Bram Stoker kullanmıştır.[1] Günümüzde bir zamanlar hayatta olan ve ölümünden sonra yaşamın değişik boyutlarını sergileyen doğaüstü varlıklar için kullanılır.
Günümüzde ölmeyenler ile ilgili birçok kurgu ve film yapılmıştır. Bunlara örnek olarak Drakula, Mumya, Crow ve Yaşayan Ölülerin Gecesi gibi birçok film ve kurgu gösterilebilinir.
Ölmeyenler rol yapma oyunları, bilgisayar oyunları, MMORPG ve strateji oyunlarında geniş yer almaktadır. Bu tür oyunlarda, onlar için özel kurallar bulunmaktadır.
Zindanlar ve Ejderhalar masaüstü rol yapma oyununda ölmeyenler en çok karşılaşılan ve en çok korkulan yaratıklar içerisinde yer alırlar.
World of Warcraft bilgisayar oyununda, oyuncular tarafından oynanabilen ırklardan biri olarak karşımıza çıkar.
Ölmeyenler, Vampire: The Masquerade, Thief ve Diablo II gibi birçok oyunda karşımıza çıkar.
Jacques Derrida yaşam ve ölüm arasındaki muhalefeti belirtmek için ölmeyen mitini kullanmıştır.