Bu yazıda çeşitli disiplinlerin ve çalışma alanlarının ilgisini çeken Çikolata bağımlılığı konusuna değinilecektir. Çikolata bağımlılığı, günümüzdeki geçerliliği ve etkisi nedeniyle araştırmacıların, akademisyenlerin, profesyonellerin ve genel kamuoyunun ilgisini çekmiştir. Bu makale boyunca, tarihi ve evriminden mevcut bağlamdaki sonuçlarına kadar Çikolata bağımlılığı ile ilgili farklı yönler incelenecektir. Bu konu hakkında daha fazla anlayış oluşturmak ve bilinçli tartışmayı teşvik etmek amacıyla, Çikolata bağımlılığı'in kapsamlı ve zenginleştirici bir vizyonunu sağlamak için farklı perspektifler ve yaklaşımlar analiz edilecektir.
Bir çikolata bağımlısı, canı çikolata çeken veya dürtüsel olarak çikolata tüketen kişidir.[1] Merriam-Webster'a göre "çikolata" kelimesi ilk kez 1968'de kullanıldı. Chocoholic "çikolata" ve "alkolik" kelimelerinin bir birleşimidir.[1] Terim, çikolataya aşırı derecede düşkün bir kişiyi tanımlamak için gevşek veya mizahi bir şekilde kullanılır; ancak, gerçek çikolata bağımlılığının varlığını destekleyen tıbbi kanıtlar vardır.[2] Çikolatanın tüketici için "kendini iyi hissetme" tepkisini tetikleyen psikoaktif bileşenleri arasında, özellikle belirli genetik alellere sahip kişilerde aşermelere ve bağımlılık benzeri tepkilere katkıda bulunabilen triptofan ve feniletilamin bulunur.[3] Çikolatalı şekerlemelerde kullanılan şeker miktarı da çikolatanın psikoaktif etkilerini etkiler.[4]
Tıp literatüründe çikolata bağımlılığı kavramı hala tartışmalı olsa da, çikolatanın (özellikle bitter çikolatanın) ruh hali üzerinde etkileri olduğu düşünülmektedir[5] ve çikolatalı şekerlemeler, insanların yemek istediğini söylediği yiyecekler listesinin hemen hemen her zaman başında yer alır.[6] Bazı durumlarda aşerme o kadar güçlü olabilir ki, aşerme doyurulmazsa çikolata bağımlıları yoksunluk belirtileri yaşayabilir.[7]
|soyadı1=
(yardım)